Doğallıktan ödün verilmemeli

Çatı ve Cephe / “Bir Mimar; ve Cephe”

Murat Soygeniş ile röportaj

Bina dış kabuğu hakkında görüşlerine başvurduğumuz Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Soygeniş, cephenin teknik özellikleri ve detayları iyi çözülememişse konfor şartlarına kesinlikle ulaşılamayacağını vurguluyor. Her yönden hava alabilen Anadolu yöresel evlerinin teknolojiyle barışık yapılar olduğunu ve bu yapıları örnek alarak işe başlanılması gerektiğini ifade eden Soygeniş, malzeme konusunda sahtecilik yapılmaması ve malzemenin doğallığından ödün verilmemesi gerektiğini de savunuyor. Soygeniş için tasarımın olmazsa olmazı ise “Doğru yerde, doğru malzeme kullanımı”… İşte Soygeniş’in yorumlarından bazıları:

Dış cepheye mimari tasarım biçim verir

Cephe tamamlayıcı bir arakesittir. İç mekandan bakıldığında, iç mekanın bir duvarıdır dış cephe, iç mekanı tamamlar. Tersine yani dış mekandan düşünüldüğünde de kent mekanının tamamlayıcısıdır dış cephe. Dışta kentin bir yüzeyini oluşturması, içte de iç mekanın sınırını tanımlaması ve arakesiti oluşturması açısından önemlidir. Cephe ve çatı iç ve dışın birbirine karıştığı düzlemdir. Özde dış cephe bu arakesittir, ancak bu arakesiti bir düzlem olarak düşünmek yerine kentsel ve mimari tasarımın parçası olarak görmek gerekir. Bir arakesit olan dış cephe yapının bir parçasıdır, mimari tasarım ona biçim verir. Bazen kabuk rasyonel, düşey, düz bir yüzeydir. Bazen üzerinde yürünebilen bir rampa ya da merdivendir. Bazen de bir kentsel mekana mesajlar gönderen elektronik bir ekrandır bu kabuk.

Teknolojiyi bilinçli kullanmalı

Teknolojik gelişmelerle artık cephelerde sınırsız seçenek elde edilmiş durumda. Tüm tasarım ve uygulamaya yönelik derslerimde öğrencilerime vurguladığım bir nokta var. Gerçekleştirdiğim projelerde de bu ilkede çalışmayı doğru buluyorum. Teknolojinin sağladığı bu sınırsızlık durumunu bilinçli kullanmayı bilmek başarıdır. İçinde bulunulan coğrafyanın gerektirdiği düzeyde teknolojiyle üretilmiş cephe malzemeleri ve cephe uygulama yöntem ve sistemlerini tercih etmek uçsuz bucaksız bir yelpazeden seçimi daraltma kolaylığı sağlayabiliyor, tabi daha önemlisi coğrafyanın gerektirdiği malzeme ve yöntemlerle çalışmayı sağlayabiliyor, yani daha yerel ve ekonomik olabiliyor.

Malzeme, doğasında olduğu gibi kullanılmalı

Malzemeyi doğallığı ile kullanmayı başaran uygulamalar genellikle beğenimi kazanıyor. Cephede taşı, sıvayı, metal yüzeyi, ahşabı, tuğlayı malzemenin doğasında olduğu gibi kullanan örnekleri tercih ediyorum. ‘Sahtecilikten’ yana değilim. Malzemeyi doğasında olduğu gibi sergileyerek kullanmayı başarabilmek bence çok önemli. Taş yığma duvar yapıp üzerini ahşap kaplamak nasıl olamazsa, betonarme kullanarak kemer formlu açıklıklar vermek ve üzerini sıvamak da o denli sahtecilik. Malzemeyi doğal kullanırken tasarımın gerektirdiğini yapmak da o malzemenin değerinin artmasını sağlayabilir ya da değerinin düşmesine neden olabilir. Yüzlerce metre boyunda bir depo yapısında boylu boyunca tuğla kullanıldığını düşünmek bile insanı ürkütebiliyor. Buna benzer örnekleri arttırmak mümkün.

Cephe tasarımı bütüncül bir sürecin parçasıdır

Cephe tasarımını dış kabuk tasarımı olarak bütüncül görmeyi başarabilmeli mimar. Bunun ötesinde dış kabuk tasarımı, iç mekan tasarımı, kentsel bağlama yaklaşım, strüktür seçimi, dış kabuk malzemesi, üretim biçimi hepsi el ele yürüyebilmeli tasarımda ve uygulamalarda. Bunun başarıldığı durumlar başarılı mimari ürünleri, dolayısıyla başarılı dış kabuk ve cephe tasarımını ortaya çıkarıyor.

Problemin yapısı malzeme tercihini etkiler

Gerçekleştirdiğimiz projelerde cephe malzemesi olarak taş, tuğla, metal panel, ahşap, sıva gibi çok çeşitli malzemeleri kullandık. Problemin yapısı, şartlar, o coğrafyada malzeme bulunabilirliği gibi unsurlar tercihlerimizi belirledi. ABD’de tasarımını gerçekleştirdiğim bir kültür yapısında dış cephe malzemesi olarak farklı renklerde tuğla kullandık. Nedeni tuğlanın çevre bağlamla ilişkisi idi. Yine ABD’deki bir küçük konut uygulamamızda ahşap taşıyıcı ve doğal ahşap kaplama kullandık. Çevrede genellikle plastik esaslı, ‘siding’ görüntülü paneller kullanılırken, doğal malzemeyi tercih etmemizin nedeni doğal, hava, nefes alan bir dış cephe tasarlamak olmuştu. İstanbul’daki bir üretim tesisi uygulamasında metal sandviç panel kullandık. Hızlı montaj bunu gerektirmişti.

Dış kabuk sınırsız bir araştırma potansiyeli taşıyor

Günümüz teknolojisi ile artık ışık geçirgen beton duvarlar, ince ve çok geniş açıklık geçebilen betonarme kabuklar, renk ve doku değiştirebilen dış cephe malzemeleri çatı malzemeleri üretilebiliyor. Bilgisayar destekli üretim sistemlerinin yardımıyla artık kağıt üzerine çizilmiş her proje nerdeyse bire bir maket gibi bilgisayar destekli üretilebiliyor. Farklı coğrafyalarda gördüğümüz eğrisel yüzeyli dış cepheler, yapı biçimleri kentleri süsleyebiliyor. Plastik, titanyum, metal, ahşap gibi malzemeler alışılmışın dışında formlarda kullanılabiliyor. Bu malzeme ve teknolojik gelişmelere sürdürülebilirlik konusunu eklediğimizde, dış kabuğun sınırsız araştırma potansiyeli taşıdığını görüyoruz. Dış şartlara açık olan cephe ve çatı, rüzgar, güneş enerjisini yapıya kazandırabilme potansiyeli taşıyor. Bu potansiyeli değerlendiren teknoloji kullanımı ağırlıklı örnekleri de göz ardı etmemek ve anlamak malzeme üreticileri için çok önemli.

Çağdaş mimarlık denemeleri öz ile ilişkiler kurmalı

Binaların hayatlarını sürdürürken konforlu olmalarında dış kabuk tasarımının rolü çok büyüktür. İşlevsel olarak iyi çözülmüş, çevre ile olumlu ilişkiler kurmuş bir yapı, dış kabuğun teknik ve detay özellikleri iyi çözülememişse konforsuz bir yapıyı beraberinde getirir. Dış kabuk tasarımının cepheye verdiği görüntü ne kadar önemliyse, kabuk katmanları, malzeme özellikleri de o derece önem taşır. Her yönden hava alabilen, konfor koşulları ile uyumlu kabuk çözümlerini sağlayan Anadolu yöresel evleri, taş duvarları, ahşap taşıyıcılı ve kaplamalı duvarları olan diğer yöresel yapılar, yerel malzeme ve teknoloji ile barışık örneklerdir. Araştırma ve geliştirme çabaları buralardan başlamalı ve çağdaş mimarlık denemeleri bu tür öz ile ilişkiler kurmalıdır.

Kaynak: —–, “Bir Mimar ve Cephe: Murat Soygeniş (Söyleşi), Çatı ve Cephe, Yıl 7 Sayı 41, s. 30-32, Kasım-Aralık 2012.